25 Şubat 2010 Perşembe

Hayat Nedir?

Hoca öğrencisine sordu “Hayat nedir?” diye...

Kendi içinde tekrar tekrar yineledi soruyu öğrenci, cevap bulamadı. Uyudu, uyandı, soru yastığının altında kalmış gibi başını ağrıtmıştı. İşe gitti. Başının ağrısı hala devam ediyordu. Yanıt veremedikçe ağrının devam edeceğini biliyordu.

Masasının tam karşısında oturan kahvaltısını evde değil de iş yerinde yapan Ebru’nun yanına gitti. Günaydın bile demeden sordu "hayat nedir?" diye.

Ebru, sütün içinde yüzen mısır gevreklerini kaşıklarken, öğrencinin yüzüne bakmadan:

“Afyonum patladıktan sonra cevap versem. Gördüğün gibi kahvaltımı yapıyorum. Henüz uyku halimdeyim” diye cevapladı...

Hayat, umarsamazlık, yabancılaşmak mı diye düşündü öğrenci...

Servis trafiğe takıldığı için işe geç kalan telaşlı müdür yardımcısı:

“Şaşırdım şimdi sabah sabah...Ailecek izliyoruz beğeniyoruz...Mücalede (mi)?” diye sorar, boşver der gibi yaptığı espriyi beğenmediğini ifade eden bir el işareti yapar.

Yaşam mücadeleymiş...
Sabah mahmurluğuna rağmen tanım yapar gibi şu net yanıtı verir Aysel Hanım:

“Doğumdan ölüme kadar geçen süre”

Hayat belirli süreliymiş...

Öğrenci, yanında oturan iş arkadaşı Deniz’e yöneltir soruyu bu defa:

“ Kuruluş, başlangıç gibi... Yükselme, duraklama, gerileme. Etki tepki silsilesi, kaos, bütünleşme, ayrık durma, sevgi, yok olma, yok etme” diyerek kelimelerle anlatır yaşamı.

Yaşam, var etme; yaşam, yoketme...

Nurcan: “Mücadeledir. Daha romantik düşüneyim, sabah köründe de ne düşünülür ki...hah tamam tamam buldum. Sevdiğimle birlikte özel anları yaşamaktır” cevabını verir.

Öğrenci, "Hayat, zorlama verilen cevaplardır” diye düşünür.

Reyhan: “düşündüm de, galiba hayat bir ayna... Ne verebiliyorsan o yansıyor ve ne kadar cesursan yaşama konusunda o kadar şaşırtıcı ve sürprizlerle doludur” der.

Hayat aynadır. Kocaman sırlı...

İşten eve gider öğrenci. Kendisi henüz soruya cevap verememiştir.

Sevdiği adama sorar. Cevap: “ henüz bilmiyorum, araştırıyorum” olur.

Yaşam araştırmaktır...

Öğrenci avukattır. “Medeni Kanunu’nun 28. maddesine göre: Ana rahmine düştüğü andan itibaren çocuğun sağ ve tam olarak doğmasıdır yaşam” diye düşünür.

Hayat kurallar bütünü(MÜ)dür..

Sonra, memleketlerinde bahçeye bakan, üstü kapalı, birkaç yanı açık sofaya hayat denildiğini anımsar. Ev ahalisinin tüm zamanı burada geçer, salça yapılır, yemek yenir, ölü yıkanır. Canlılık, hareket,yani yaşam, hayatın tam içinde geçer...

Hayat, kocaman memeleri karnına değen, kalçaları fıldır fıldır dönen, beş çocuklu, bazen gülen bazen ağlayan, yazgısı Memed’e bağlı, eksik etek komşu kadındır.

Yaşam, dirimdir, yazgıdır. Var etme, değişme, durumdur..

Öğrencinin baş ağrısı uykuya kayarken biraz azalmıştır. Rüya kapısında bekleyen Hayat, giriş için öğrenciden çok fazla para alır...
Sabiha