6 Ocak 2016 Çarşamba

Şirin, 20 Temmuz 2013, 20.45


Merhabalar tombili pembe akidem, al artık şu tartıyı rahat edelim. Aslında tartı dombililerin korkulu rüyasıdır ama farkettim ki tartıdan ne kadar uzak kalırsak o kadar kendimize ırak kalıyoruz. Kendimizi kontrol etmek için çok hereket ve tartı gerek.

Bugün 10. Yılımızı kutluyoruz Asil'le.   O'nu niçin sevdiğime dair yazdığım "100 Nedeni" armağan ettim. Cevabı kocaman bir öpücük ve "ben de güzelimi çok seviyorum" diye kulağıma söylenen fısıltılı bir rüzgar oldu...

Belgrad'ı geziyoruz iki gündür. Kızları çok güzel. 40. Yaşıma girdiğim ve kendimi birazcık şişko gördüğüm şu günlerde çok iyi olmadı ama asıl güzelliğin letafet olduğunu hatırlamamı da engellemedi bu durum:) İnsanın içi güzel olsun. Gözlerinin parlaklığı sevgi versin yeter.

100 nedeni yazmaya çalış derim. Nedenine gelince, ilişkini bir filim gibi izlemeye başlıyorsun aklında, sanrılarında. İnanılmaz bir arşivin içine düşüyorsun. Katogorize etmeye başlıyorsun. Yoruluyorsun, heyecanlanıyorsun. Kendi kendine gülümsüyorsun. Dene derim.

Ben eskiden daha romantik, daha sanrılı, daha inançlıydım. Kendi yarattığım dünyadaki mutlu insanlara inanıyor, zarafetlerine güveniyordum fakat... Anladım ki rüyalarımı şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi. Meğerse hayat denilen kapıda bekleyen şeytan, ruhları satın almadan içeriye salmıyormuş kimseyi. Ruhları çizilmiş insanlar çok yoruyor beni. Ama sen farklısın. En azından bana gönderdiğin enerjide tin var. Bunu hissediyorum. Biliyor musun ben de seninle yazışmaktan keyif alıyorum. Resmen mesajımdan sonra cevabımı bekler oldum.

Şiirine bayıldım:) Perşembe ezberlediğimi göreceksin:) 

Hamiş: 
1. Dombilim itirafımdır: Dün istemeyerek iki top dondurma yedim, affet beni.
2. Gecikmeli yazdım. Belgrad'ı gezmeye daldım. İkinci kez affet beni.