21 Ocak 2017 Cumartesi

TAYLAND 1 - MAİ PEN RAİ

Günlerden Cuma... Akşam karanlık çehresini, geceye çevirdiğinde çıktık yola. İstanbul yine bir bir huzursuz, yine bir kıpır kıpır, yine bir karma karışık çıktı karşımıza. Anadolu'dan Avrupa'ya bir keşmekeş ile geçtik geçmesine de Atatürk Havaalanı'na girerken takıldık kaldık. Sanki görünmez bir güç vardı ve trafiği bir tutkal gibi tutuyordu. Gece ikide kalkacak uçağımıza dört saat önce çıksak da İstanbul'un deli dolu yanı bekletmeden etmedi. Şımarık bir çocuk gibiydi. Çok bilmişliğine bir şey diyemedik, bekledik. Bir buçuk saatlik oyun bittiğinde, yüzümde müstehzi bir gülüş vardı. "Alttan aldım seni güzelim, hiç tasasız bir yere gidiyoruz. N'aber? deyi verdim. Kadim İstanbul'un umrunda değilim belki ama  ben mutluydum. "Mai Pen Rai" (*)felsefesinin coğrafyasına doğru yolculuğumuz başlıyordu.

Rahatlıkla güvenlik kontrollerinden geçerek içeriye girdik. Yolculuğumuza, kanatlarımıza havasını katacak küçük dostumuz Kuzeydoğu'nun rüzgarı "Poyraz" ve değerli arkadaşımız "Gülçin" de eşlik edecek. Dördümüz gözlerimizde ve koynumuzda uyku, dokuz saatlik yolculuğumuza başladık.

Ağzımda, dilimde, damağımda, kekremsi tadlar bırakacak muhteşem anlar, keyifler ısıracak olmak beni; maymun, hindistan cevizi, yağmur ormanı, fil, muz görmek, sahilde taş arayacak olmak Poyraz'ı çok heyecanlandırıyor.

Bu heyecanla azcık sızarak, azcık uyanık dokuz saatlik uçuşu tamamladık. Uçakta sanırım istatistik bilgi tutmak için vermiş oldukları formu tüm yolcular olarak doldurduk. Bazı ülkeler bu formun doldurulmasını istiyormuş. Formu pasaport kontrolde görevlilere teslim ettik. Vizesiz, neden geldin sorusuna muhatap olmadan, rahat rahat Bankong'a buyur edildik. Zaman olsa otuz gün boyunca vizesiz kalabiliriz. 

Bankong uluslararası havaalanı gerçekten çok büyük. Pasaporttan geçince hemen iç hatlara yöneldik. Dördüncü kata, bizi Surat Thani'ye götürecek iç hatlar terminaline geçtik. Uçağı bekliyoruz. Bir saatlik yolculuktan sonra nihayet başımız yastık görecek.

Havayolu şirketi ThaiSmile. Portakal renkli kıyafetleri çıtı pıtı hostesler, bizi avuçlarını çenelerinin altında birleştirerek geleneksel Wai selamı ile karşıladılar. Hareketlerinin deviniminde sanki müzik var, Duymadığımız ama gördüğümüz bir şırıltılı şarkı izliyor gibiydik. Tayland tebessümler ülkesi olarak anılıyormuş. Valla henüz başlangıçtayız ve antreye geçmeden ziyadesi ile payımızı almaya başladık, devam etmesini diliyorum.

Surat Thani havaaalanına indiğimizde, sanki yanağımızdan kocaman devasa dudaklı bir kadın öptü. O kadar nem var ki, heyecandan ancak bu kadar ıslanılır. Sonra bindik bir otobüse, ödedik kişi başı on baht, vardık kırk dakikada şehir merkezindeki otelimize. Sonra mı?

Çıktık dışarı, akşam pazarına (night market) attık kendimizi. Nudel, tavuk, pasta, sosis mosis, muz derken ikiyüzelli baht ile dört kişi karnımızı doyurduk, yirmi saatlik yolculuğumuzu da tamamlamış olduk. 

İyi geceler Tayland, ilk gün çok renkli ve güler yüzlüydün.


Bayankuşbakışı tespitler:

1. (*)Mai Pen Rai: Tay dilinde "Hiç tasa yok" anlamına gelmektedir.
2. Tayland ile ülkemiz arasında 4 saat fark var. Doğuda oldukları için bizden önceler.
3. Trafik soldan işliyor. Telefonumuzu açtığımızda ilk uyarı bu konuda oldu. "Tayland'da trafik soldan akmaktadır. Can güvenliğiniz bizim için önemli olduğundan karşıdan karşıya geçerken önce sağ tarafı kontrol etmeyi unutmayınız."
4. "Tayland" kelime karşılığı, "özgülerin ülkesi" .
5. Tayland para birimi: Baht (THB). 1 TL: 9.4 THB
6. Küçük çocuklar için ücret almıyorlar. Bunu yaparken standartları yok. Çocuğa bakıyorlar, kısa boylu, ufak tefekse sıkıntı yok, yola devam.