Canım Şirin'im;
Öyle böyle derken, aslında ne çok şey olmuş yazışmayalı baksana... Yaşamında seni en çok zorlayan, üzen, yoran her ne varsa hepsine yeni yeni çözümler üretmiş ve çoktan yola koyulmuşsun bile... Daha ne olsun! Harikasın...
Sadece şu kolun nedeniyle çektiğin acı en üzücü kısmı bu sürecin. Neyse ki birazcık rahatlamışsın, ben de rahatladım sonunu duyunca. Sahiden de laf değil, yaşamda en önemli konu ruhsal ve bedensel sağlığımız. Aman dikkat et, o koluna sakın yüklenme! Hatta gerekirse ve doktorların önerirse, düzenli aralıklarla fizik tedavi yaptır, ağrın olmasa da önlem nitelikli tedavilerini hiç bırakma Şirin'ciğim! Sen benim için çok değerlisin, lütfen iyi bak kendine...
Kilo konusunda attığın teknik adımları okuyunca, 2014 Şubat ayında Güneşin, Ayın ve bilcümle gezegen ahalisinin biz dombililer üzerinde "dürtükleme, fişdekleme, gaza getirme ve harekete geçirme" hususunda pozisyonel birtakım numaralar çekiyor olduklarından işkillendim Şirin'im...(Diyecahsin ki neye? İşte eyle dombilim) Bu satırları yazan dombili arkadaşının da aynı ay içerisinde "pasif jimnastik" ve "lenf drenaj" işlemiyle tanışmasının yanısıra, ilk kez 2 gün önce " Fit in time" yöntemi ile, yaşamına spor katma girişimini de gözününde bulundurur isek; üstelik buna bir de benim "uyumaya vakti zor ayarladığım" yaşam biçimimde bu aktivitelerin devamına ilişkin umudumu ekler isek; bu durumda yıldızların dönemsel şeysilerinin, biz dombililerin kimyasında " bir fişek" etkisi yarattığından şüphelenmekte haksız mıyım Şirin'ciğim?
Küresel planda, üzerimize oyunlar oynanıyor Şirin'im !!! Biz " ateyisstt" miyiz Şirin'im! Biz "terörisstt" miyiz Şirin'immm? Ne çabuk unuttular bizim ekmek kuyrukları, karne kuyrukları yüzünden ( eee, gerçi muhtemelen annemizin memesini götürmekle meşguldük biz o esnada fekat, çaktırma, anlamaz bu enayiler tarihten marihten!) karnımız sırtımıza yapışıkk, bir deri bir kemik gezdiğimiz günleriii...Ne çabuk unuttular fakülte yurdunda tabldot usulü yediğimiz tatsız tuzsuz yemeklerle, başörtülü bacımıza ettikleri eziyetiiii... ( farkındayım mantık saçma ama idare et, ne söylesek inanır zaten bu kerizler! Sen ver coşkuyu yeter ki!) Ne çabuk unuttularrr! Camileri de ahır yapmıştı o ateyisstt Cehape zaten... (Pardon hat karıştı bir an)...Bizimm "tertemizz alnımızz", "tertemizzz kilolarımızzz" üzerinden telekinetik yöntemlerle " ateyisstt" yıldızlar eliyle beynimize etki ederek ewella, inşaalla "yağlarımızla" huzur içinde ve istikrarla büyümemizden rahatsız olan dış güçler, bize dublaj yapıyorlar gökyüzünden... Uyan Şirin'im uyan... Bunca yıldır yedik, içtik, yuttuk, semizlendik birşeycik diyen olmadı da, şimdi ne demeye azdı kudurdu bu gezegenler de; bizi böyle fişdeklediler şubat şubat:) Hem yemedik ki bişey, tövbe yemedikk bizz...Yediğimiz şuncacık kuru ekmekcik, kesinn paralel tanıdıklar koyuverdiler biz uyurken o yağcıkları bizim dal gibi tazecik, 15'lik manken ficudumuza... Tanıdık dediysek, öyle uzaktan...Hem zati yalan!! Biz yemedik ki hiç, külli yalann.! Benim kör cahi... pardon azizz yemek borumm, benimm midemm, yutağım, benimm onikiparmakbağırsağımm, afbuyur kılım tüyümmm, oss...verecek o gezegende yaşayan imansız, ateyisstt dış güçlere sandıkta...pardon...sofrada gereken cevabıııı... Sonra gemiciğimize binip, adacığımızda bizi bekleyen dolar ve yürocuklarımızla koklaşıp, sarılıp yağcıklarımıza ; tertemiz kilocuklarımızla musmutlu bir yaşamcık süreceğiz Şirin'ciğim, inşaalla, evelalla...İnanmadıysan şimdiden söyliyim, fesupanallaaaa! Yapıcaz dedikse yaparız biz! "Deliyiz/Gözü kara deliyiz/Yakarız, Roma'yı da yakarız biz" bilirsin! Hem erkekli-kızlı öğrenci evlerine de girmişsindir sen kesin! Kimbilir ne tapeler çıkar senin öğrencilikten, koyarım kucağına alırım aklını, ona göreee! Sen yeter ki sorma bişey, sakın itiraz da etme bu söylediklerime! Pisleşirim, demedi deme! Ben düşünürüm tüm dombililer yerine, ne dedikse o, O KADARRR!!! :)
Iyyy, şakası bile ruh sağlığına zararlıymış ya bee(!)...
Yaa Şirin, ne yalan söyleyeyim, kimseye çaktırmıyorum ama, beni de azıcık sızlatıyor galiba bu 40 yaş hikayesi... Temmuz'a daha çok var, değil mi?!!
Avucumuzdaki Kelebeği ilk fırsatta edinecek ve okuyacağım benim tatlı kitap kurdum...
Arabuluculuk yazılı sınavından iyi bir puan aldığımı söylemiş miydim? Fakat, halen sözlü tarihi belli değil. Dolayısıyla yeni yazılının tarihi de... Yargının yürütmeye bağlanmamış son ipini de bağlamadan, bize tarih verecek kimse yok anlaşılan Şirin'ciğim... Her zamanki gibi sabırla ve duayla bekleyeceğiz... Dilerim güzel gezilerinize mani olacak bir tarihe denk gelmez.
Özlemle ve sabırsızlıkla, Mösyö Asil'le yaşadığınız aşk dolu malikanenizi ziyaret edeceğimiz günü, yani önümüzdeki haftayı bekliyoruz Madam Şirin... Derin duygularımla...