Sevgili pembe akidem,
"Olmalı"lardan kurtulalım. Olmalılar yapmaya mecbur olduğumuzu düşündüğümüz ama aslında çokça yapmadığımız şeylerdir. Örneğin "kilo". Kilo vermeliyiz hedefimizi gerçekleştirmek için ama aç kalmak bir yana bir beslenme uzmanına da başvurmalıyız. Kısaca, edilgenliğimizden kurtulalım. Bunu yalnızca kilo sorunsalı için değil, bizi yavaşlatacak tüm olmalılar için yapalım.
Şarkıda da dendiği gibi:
Olmalı mı olmamalı mı
Yoksa hiç değişmemeli mi
Ama ben değişmezsem, ben olamam ki...
Şirin ve Sev olabilmek için değişelim!
Bugün saçıma fön çektirdim. Çok uzun zamandır rimel ve göz kalemi sürmüyordum, makyaj yaptım. Çokça iltifat aldım. Açıkçası kırılgan yanım makyaj yapmamam için reflex geliştirmişti. Bugün bu koşullamayı sonlandırınca ne mi oldu? İki kalem hareketi ile çok güzel olduğumu; Makyajsız ve fönsüz, bakımsız, kendinden geçmiş, iç enerjisi çökmüş göründüğümü; Unvanıma uygun olarak kendime dikkat etmem gerektiğini ve buna benzer şeyler söylediler. Üstelik Zişan Hanım, özellikle makyaj konusunda benimle bir konuşma yapacağını ama bu hareketimle, zaten söyleyeceklerini destekler değişimi beğendiğini, kendime bakmam gerektiğini iletti.
Sev'ciğim tüm bunlar saçmalık! Bakımlı olmak "bence temiz olmak ve güzel kokmak" dedim. Olmazmış yeterli değilmiş. Maske takmak istemiyorum. Ben buyum. Kendilerini iyi hissettirmek için boyanmamı istiyorlar gibi geliyor. Ben de onlardan zarafet bekliyorum... Nerdeeee... Ben: "sen Tanrı'nın yarattığı en akıllı varlıksın. Yüzün neden doğaya dönük değil, neden bu kadar kötüsün, içine tilki mi kaçtı" diyor muyum? Desem anlaşılır mıyım? Her gün fön çektirir gibi "bugün daha lâtif olacağım" diye çeki düzen verecekler mi kendilerine? Off Sev'ciğim makyajımız olmalıymış. İşte yeni bir "olmalı". Mecburiyetten....şarkının anlattığı gibi:
Erken kalkmak mecburen
İşe gitmek mecburen
Eve dönmek mecburen
Mecburiyetten !
Zülfi Livaleli'den okumaya devam ediyorum. "SonAda" okuduğum üçüncü kitabı. Alegori üslubu ile yazdığı bu kitap, bir hayal üzerine kurulmuş ama hepimizin yaşantısının ta içinden anlatımlar var. İktidar hırsı, kişiye ve etrafındakilere neler yaptırıyor ve neler oluyor, gözümüze gözümüze sokuluyor. Kitapta martılardan bahsediliyor. Martılar... Hem çekindiğim hem çok sevdiğim kuşlar. Nedenlerini anlatacağım bir araya gelince ya da bir başka mesajımda. Okumanı salık veririm.
Hamiş:
1. Dünüm biraz verimsiz geçti. Tek bir iş için anlamsızca zaman tükettik ve eve geldiğimde yemek yedim, ardından sızdım. Boşa aktı zaman, tıkacı bulamadım.
2. Üzerimde çözemediğim bir kırgınlık var. Kime neye kırgınım bilmiyorum.
3. Tatile ne zaman gideceksiniz? Doğa sabırsızlanıyordu diye anımsıyorum.