Canım Şirin'ciğim benim, daha ilk gençlik (hala çok gençsin) yıllarında dahi, nasıl güzel bir kalem, nasıl güzel bir yazmakmış seninki yahu! Gerçekten çok etkileyici bence. Yazının üzerinde yoğunlaşmalı, biriktirmeli ve sayfalarına dokunup, başucumuza koyabileceğimiz bir kitaba dönüştürmelisin. Kesinlikle boşa gitmemeli sendeki bu özel yetenek!
Hafta sonu ne çok iş yapmışsın. Bazen iyi geliyor ufak tefek ama hayatı kolaylaştıran detaylara dalıp, ruhu dinlendirmek. Kısa süreli bir zihin boşalması bazen en ihtiyaç duyduğumuz şey oluyor. Hele şu dağınıklık toparlama meselesi! Pek dertliyim o hususta.
Umut çok doğru bir şey söylemiş tatlı Şirin'ciğim. Sahiden de hep bildiğimiz ve nasılsa hep unuttuğumuz en asıl şeyi : Herkesin her şekilde gideceği yer bir selvi altı... Fakat hayatın bu en asıl bilgisine rağmen, varlığını ve anlamını oturduğu koltukla, kazandığı parayla, giydiği paçavrayla tanımlayanlar, sıkı sıkıya sarılmak zorundalar kendi anlamlarına... Ölesiye bir hırsla ve akılalmaz bir şuursuzlukla hedefe kilitlenirler, temelde aslında "yalnızca var olabilmek" için. "Sadece kendileri" olarak yokturlar çünkü, anlamları yoktur... Sevdikleri ve sevildikleri yoktur, gizliden gizliye böyle bilirler bunu en derinlerinde. Onlar için yapabileceğin bir şey de yoktur. NEDEN'in pek çok yanıtı vardır ama anlamı yoktur!
O nedenledir ki, tek yol onları ve olanları olduğu gibi, sakin bir kabulle karşılamaktır aslında. Savaşmanın ya da değişeceğini ummanın da bir anlamı yoktur! Neden yoktur, mükemmel yoktur, her şey olması gerektiği gibi olur yaşamda. Anlaşılmaz derin bir sır, gizli yasalar ve birbiriyle sımsıkı bağlarla dolu bir serüven bence yaşam ve en büyük güç sükunet ve sabır... Dayan, az kaldı benim dombili Şirin'ciğim. Saki sarıp sarmalar bizi yakında şefkatli kollarıyla...
Bu arada yine inanamıyorum : benim tartı da 69.5 u gösteriyordu bu sabah! Gözlerime inanamadım! Korkudan bir daha da tartılmadım, bu rüyadan uyanmamak için... Fakat yarın da aynı kiloyu görürsem, artık emin olacağım seninle aramızda bir telepati oluştuğundan! Ve biliyor musun benim hedefim de önce 65, sonra 62. Adım sayar fikri de süpermiş. Gerçi ben çok koşuşturmalı bir hayvan olmama rağmen, "hereket" başka türlü bir şey sanırım.
Hamiş: 1. Kilomuz kesinlikle kendi aramızda kalsın, hedef gerçekleşince söyleyelim bence de. 2.Hiçbir şeyi senin kadar güzel anlatabileceğimi sanmıyorum dombili dombilim.
3. Bence ruhlarımız çok daha eskiden tanıyor birbirini, bence okul yıllarından da eski!..