21 Aralık 2015 Pazartesi

Şirin, 18 Temmuz 2013, 03.52


Tontik pembe akidem,

İş yerinde, işler çok iyi gitmeyince -bir zamanlar- (bilahare anlatırım), bana bir mentor atanmasına karar verdiler. Mentor;  astlarına şirket politikası, kurum gereklilikleri, çalışma stratejileri ve kariyerini yönlendirme konularında tavsiyelerde bulunan yol gösterici kimse olarak tanımlanabilinir. Kısaca bir nevi iş psikiyatrisi... Onunla buluşmalarımızda söylediği bir sözü hiç unutmuyorum: "Kimi zaman son sözü söylemek  çabasından ziyade, bir yerde sakin kalıp sessizleşmeyi bilmek daha etkilidir". Usuletle ve suhuletle görüşmeyi, sakinleşmeyi keşke başarabilseymiş arkadaşımız. Bu nedenle bir "yönlendirici"ye gitmesi, adı ister psikiyatris, ister mentor olsun çok iyi bir gelişme. Bununla birlikte, kendinden ve her şeyden kaçan erkeğinde, geri döndüğünde, kendisini bir oraya bir buraya fırlatan rüzgar gülünden ziyade, güçlü bir yönlendiriciye ihtiyacı olduğu da sanırım bu gerçeğin ayrı bir parçası. Umarım arkadaşın çok iyi olur.

Asil, tam anlamı ile "less talk, more listen". O kabul etmesede bu özelliği onu nazarımda bilge kılıyor. Bilgeler herşeyi hakeder.

10 yıl bir birliktelik için dile kolay ama önemli bir süre. Çok heyecanlıyım. Asil'e bir armağan almadım fakat onu neden sevdiğimi anlatır 100 neden sıraladım. İşte bu nedenleri armağan edeceğim.  Böyle düşünmeme etken, Asil'in yıllar önce bana beni sevdiğini anlatır 101 neden. 101. neden neydi biliyor musun? "Seni yaşasıya seviyorum Şirin" olmuştu. Bu nedeni çok önemsiyorum. Çünkü bizim kültürel öğretimizde "ölesiye sevmek" vardır. Sevdim mi ölümüne severiz değil mi? Bunu istemem, yaşatsın sevgi bizleri. 100 nedenimi sana göndereceğim.

Müzik bence ilahi bir güç. Çok romantik olacak ama hiçbir şey olmasam da, bir şarkıdaki küçük bir nota olmayı ne kadar çok isterim.

"Hereket" lazım şekerim. Her hereketten sonra toprak bereketlenir. Herekete bereket gerek. Hadi pempe akide!

Ha bu arada, al şu tartıyı artık!