22 Nisan 2016 Cuma

Sev, 20.08.2013, 03.48

Sev, 20.08.2013, 03.48

Tatlı dombilim,

Sahiden nasıl keyifle ve hızla geçti vakit biraradayken 😊  Senin de söylediğin gibi, bir saat ötelemeli buluşmanın "sebepler ne olursa olsun, nihayetinde sebebi" olmanın ezikliği ve üzüntüsü ile kucaklasam da seni, öyle keyifli bir sohbetin, öyle sürprizi ve lezzeti bol bir muhabbetin içinde buldum ki kendimi, çarçabuk dağılıverdi göğümün bulutları. Biz iki kadın, sözcüklerin büyüsüyle büyülenmiş, içimize çekerken her anı; garsonun "ara sıcak ikramındaki" ısrarı ve "bıraksam sabaha kadar oturup konuşurlar mı acep?" mealindeki telaşı da unutulmazdı 😊 

Konuşabilmek, sahiden de en temel vazgeçilmezi bence her türlü insan ilişkisinin. Çünkü ya anlayabilmek ya da anlaşıldığını hissetmekle başlıyor tüm yakınlıklar..."Gerçek ve Ben Öyküsü'nde" mesela... İkimiz iki sınıf arkadaşıyken, hergünki gibi bir gün ama tam da en ihtiyacım olan bir anda, aslında hiç istemezken ve hiç tahmin etmezken, birdenbire en çok kanayan yaramı gösterdim ona. Anlattım, saatlerce... Gülerek, ağlayarak, susarak, konuşarak... Dinledi. Saatlerce dinledi yargılamadan. İnanılmazdı... Anlamıştım bir biçimde anlaşıldığımı... İşte o an, ilk kez başka türlü bakan bir adam görmüştüm her gün karşılaştığım ve sıradan şeyleri paylaştığım ve bana bakarken uzunca zamandır kederlendiğini hiç anlamadığım o adamın gözlerinde. Acıyan yerlerini açmanın ve tüm  güçlü, değerli, zayıf ve  saçma yanlarımla anlaşılmanın yakınlığıydı bu öyküyü başlatan! Sonra en zor zamanlarda dahi bugüne dek ayakta tutabilmiş olan! Avukatlığını yaptığım boşanma davalarındaki öykülerden de çok iyi bilirim; sözcüklerin bittiği yerin gerçekte herşeyin bittiği yer olduğunu... Dostluklar da aynı değil mi dombilim? Biraz sevinç, biraz keder, biraz emek, biraz güven ve çokça sözcük değil midir paylaşıp çoğalttıklarımız? Sen de sözcüklerin zarif dünyasında başı dönenlerdensin benim gibi dombilim. Yine ne güzel anlatmışsanız Şirinehanımı. Resimlere öyküler yazmak benim de pek sevdiğim bir iştir. Bir de gece ışıkları yanan evlerde görünen suretlere yaşamlar kurgulamak... 

Kilo hususu bende de aynı dombilim. #DirenDiyet# 😉 Sanırım tatil bitip, çocuklar okula başladıktan, yani "iş çıkışı yaşamım" düzene girdikten sonra yeniden gündemime girecek bu mevzu!

Fibromiyaljinle ilgili, önümüzdeki hafta uygun olduğun günü bildirmeni bekliyorum benim hassas ve mükemmelliyetçi Şirin'im. Seni hassas fakat mükemmeliyetçi olmayan bir doktora götüreceğim. En sevdiğim doktora :)) Tanışmanı istiyorum onunla zaten. 

Bu arada, armağanın olan defteri özel çekmeceme koydum, uygun zamanda güzel günlerin anılarıyla süsleyebilmek umuduyla. Çok teşekkür ederim tekrar nezaketin için.  

Şirinehanım tam benlik biliyor musun? İçimde böyle giyinen bir kadın var, adliyelerde de böyle dolaşabilse, bir saniye durmayacak ama :) Fonda Ediht Piaf: "La Vien Rose"... Budur!